Gülşah Saraçoğlu ve Deha Bilimlier için Demet Akalın daha ne desin?

– Ömür Gedik: Valla Demet en son ne dediyse ben de aynısını diyorum, beni de salın bu konudan. Taraflar ve aralarındaki her neyse zerre kadar ilgimi çekmiyor çünkü.

– Orkun Ün: Deha ile Gülşah’ın konusu tam kapanacakken Demet Akalın’ın sözleriyle yeniden alevlendi bu olay. O yüzden Demet Akalın artık bu mevzuda başrol oyuncusudur bana göre. “Mesajları okudum” dedi, “İki tarafı da uyardım” dedi, daha ne desin? Onay mercii oldu Demet bu olayın.

– Savaş Özbey: Aslında birbirini iyi tanıyan dört kişinin ilişkiler karesi bu. Bir köşesinde Aslı Bilimlier var. Rahatsız olduğu şey başına gelmiş, aldatılmış eş pozisyonunda. Gülşah Saraçoğlu var, evli adamla aşk yaşayan kadın pozisyonunda. Deha Bilimlier karısını aldatan koca pozisyonunda. Başından beri yeri en sağlam, duruşu en net olan Demet Akalın. Diyor ki: 1) Bu yakınlaşmadan zaten rahatsızlık vardı. 2) Ben tarafları uyardım. 3) Olay patlayınca ilgili kişiyi takipten çıkardım, beraber iş yapmayı bıraktım. 4) Ben daha ne yapayım, beni bir salın. E haklı değil mi?

– Onur Baştürk: Biri sabah programlarına katılıp “50 adet gerçek kürküm var, çok sıcak tutuyorlar” diye şuursuz, günümüz gerçeklerinden uzak çıkıntı açıklamalar yaparak kendini gösterme derdindeydi. Diğeri de pek bilinmiyordu.

Bu yasak aşk iddiasıyla ismini duyurmuş oldu. Sonuç? Ben de Demet Akalın gibi bu konuyla ilgili “beni salın” demek istiyorum.

Onur Baştürk – Orkun Ün – Savaş Özbey – Ömür Gedik

1 numaralı kendini sevme ve önemseme şubesi

Banu Alkan, karşısında insanlar varmış gibi boşluğa konuştuğu bir yılbaşı tebrik videosu yayınladı sosyal medyada. Nasıl buldunuz?

– Orkun Ün: Helal olsun Banu Alkan’a. Nasıl konuşturdu yine kendinden! Süslenmiş püslenmiş, geçmiş kamera karşısına ve tatlı tatlı ufak ufak saçmalıklar yapmış. Afrodit’in ayak sesleri bunlar sanırım Konsey.

– Savaş Özbey: Ayak sesleri? O daha çok havuz başında parmak ucunda yürümüyor muydu? Evet, bir yanıyla eğlenceli, hep öyle oldu zaten. Üstelik kendisi de mutlu görünüyor. Ama bir yanıyla da üzücü bir durum var. Ben eğlenmekten suçluluk duyuyorum. Bunca yıl sonra Ajda Pekkan da hâlâ gündemde ama bambaşka şekilde. Hiç bu tür tuhaflıklara tenezzül ediyor mu?

– Onur Baştürk: Ben çok tatlı, çok sarkastik buldum. Banu Alkan bu, 1 numaralı kendini sevme ve önemseme şubesi.

– Ömür Gedik: Bilerek yapmış herhalde. Çok zeki bir kadın çünkü. Ben Afrodit’in bu “Kimseyi takmam, deliyim, her istediğimi yaparım, en büyük star hâlâ benim, seksiyim, popülerim” havalarına bayılıyorum. Bu anlamda Türkiye’nin Madonna’sı kendisi.

Yeşilçam’ın soundtrack’i gibi

Emel Sayın, Yeşilçam şarkılarından oluşan bir albüm hazırlığında. Sizce nasıl olacak?

– Onur Baştürk: Heyecanlandım dersem yalan olur. Dinleyenlere mavi boncuk takmak istiyorum.

– Ömür Gedik: Bence şahane bir proje. Yeşilçam şarkılarının en yakışacağı isim tabii ki Emel Sayın’dır. “Mavi Boncuk”, “Feride”, “Bir Gece Ansızın Gelebilirim”, “Eller Eller” ve kim bilir daha hangi güzel şarkılarla yeniden buluşacağız. Emel Sayın, orkestra şefi, yakın dostu Selçuk Tekay’ı kaybettiğinden beri keyifsizdi. Bu albüm umarım yine onun o güzel yüzünü güldüren ve bizi de şahane sesiyle buluşturan, güzel bir iş olur.

– Savaş Özbey: Aaa atlıyorsun Ömür… “Bak Yeşil Yeşil” var; “Hani Kuşlar Ağaçlar”, “Duydum ki Unutmuşsun”… Kadının diskografisi, Yeşilçam’ın soundtrack’i gibi. Bir yetmez, iki-üç albüm, seri olsun.

– Orkun Ün: Yeşilçam şarkıları en çok kime yakışır diye sorsanız Emel Sayın’ı ilk üçe koyardım. Hem çok özlemedik mi Emel Hanım’ı Konsey? Şöyle çıksın sahneye, söylesin o şarkıları tekrar. Hem o dönemin en yakın şahitlerinden Emel Sayın. Yaşanmışlıklarla söyleyecektir şarkıları…

30’larında gibi

Yeni bir yıl demişken, Ajda Pekkan’dan bahsetmemek olmaz. 2022’yi sahnede karşılayan sanatçı, yeni imajıyla yine olay yarattı…

– Orkun Ün: Biz eleştiremeyeceğiz sanırım hiç Ajda Pekkan’ı. O nasıl bir kıyafetti, o nasıl bir sahne performansıydı… Bence mesleğe yeni başlayanlar da, meslekte 10-15 senesini tamamlayanlar da Ajda Pekkan’ı kesinlikle örnek almalı. Bana kimse “Yaş ilerleyince ses gidiyor, yaş geçince iyi şarkılar yapılamıyor, belli bir yaştan sonra sahneye çıkılmıyor” falan demesin artık. Kavga ederim.

– Onur Baştürk: Nefisti, 30’larında gibiydi. Ajda da 1 numaralı değişim-dönüşüm, enerjiyi hep yüksek tutma merkezi. Bir gram eksilmiyor enerjisi. Bravo valla.

– Ömür Gedik: Biz yeni yıla hangi şarkıyla girelim, hangi kırmızı elbiseyi giyelim diye düşünürken Ajda yine kaleye golü attı. Bir masal kahramanı edasıyla, pembeler içinde, 30’larında gibi çıktı sahneye. Ne diyelim, örnek almaya çalışıyoruz ama hızına yetişmemize imkân yok.

– Savaş Özbey: Sen bir de aynı mesleği yapıyorsun Ömür. Hakikaten insanı komplekse sokar. Ama aynı zamanda ilham da veriyor. Üniversitede tez yapsan olur vallahi: “Ajda Pekkan’ın Hayattayken Sonraki Kuşaklar Üzerinde Etkileri”…

En azından yaşıtı

Aleyna Tilki’nin aşk hayatıyla ilgili her hafta yeni bir isim ortaya atılıyor. Genç şarkıcının adı şimdi de rap’çi Uzi’yle anılıyor. Konsey bu duruma ne diyor?

– Orkun Ün: Ben Aleyna Tilki’nin Uzi ile ilişkisi olduğunu sanmıyorum. Siz inanıyor musunuz? Yok olmaz, olamaz, olmamalı. Bazı ilişkiler daha ilk günden akıbetlerini belli ederler ya hani, işte bu iki ismin ilişkisi -varsa tabii- akıbeti başından belli ilişkilerden. Maksimum 15 gün sürer sürmez.

– Ömür Gedik: Geçenlerde “Hayatımda biri olsa görürdünüz” dedi. Biriyle görülmediği için de farklı kişilerle dedikodusu çıkıyor. Bu sefer en azından yaşıtı olan biriyle adı anılmış.

– Savaş Özbey: O hafta biri bir iddia ortaya atmasa zaten kendisi çıkıyor, “Justin Bieber bana yürüdü” diyor, haftayı boş geçmiyor. Genç popçu dediğin, dünyanın her yerinde böyle. İsmi çıkacak, yalanlayacak, yakalanacak, ayrılacak, barışacak… Ne güzel, bize de seyirlik oluyor işte.

– Onur Baştürk: Aleyna “Hayatımda kimse yok” diye reddetmiş zaten. Bir yandan Aleyna’nın hayatında birinin kim olup olmadığı mevzusu çok da ilgi çekici değil. Aleyna’nın arada bir yaptığı açıklamaları daha ilgi çekici. “Justin bana yürüdü” gibi mesela.

Özerman’ın üstüne çok fazla gidildi

Savcılık, tacizle suçlanan Erkan Özerman hakkında kovuşturmaya gerek olmadığı kararı verdi. Sizce Best Model tartışması bitti mi?

– Orkun Ün: E şimdi ne oldu? Ne diyecek Erkan Özerman’ı suçlayanlar? “Kesin yapmıştır, tartışmaya bile gerek yok” diyenler? Yanlış anlaşılmasın, taraf değilim asla! Bir suç varsa cezası sonuna kadar çekilmeli. Ama ortada savcılık kararı var. Son söz söylenmiş olmuyor mu bu durumda?

– Ömür Gedik: Özerman’ın üstüne çok fazla gidilmişti. Yıllarını bu sektöre adamış ve değer katmış bir isim. Olayın bu şekilde kapanması iyi oldu.

– Onur Baştürk: Tekrar böyle iddiaların ve dedikoduların oluşmaması için bu noktadan sonra yarışmanın çok daha titizlikle yapılması lazım. Geçmiş olsun Özerman’a.

– Savaş Özbey: Erkan Özerman’ın bundan sonra herhangi bir yeni iddiaya, suçlamaya mahal bırakmamak için 20 kat daha titiz davranacaktır. 

Yeni güzellik sembolü: Sıradanlık

2022 Erkekler Kainat Güzeli Darya Kamil seçildi, sosyal medyada olay oldu. Kamil eleştirilere “Kıskançlık yapmanın bir anlamı yok” diye yanıt verdi. Siz nasıl buldunuz kendisini?

– Ömür Gedik: Sosyal medyadaki yorumlar herkesi güldürdü, Darya da onlara esprili ve hayli özgüvenli bir cevap vermiş işte. Tebrik ediyorum kendisini.

– Savaş Özbey: Adama çirkin diyen çarpılır tabii ama Kainat Güzeli deyince de insanın aklına Kıvanç’lar, Çağatay’lar, Burak’lar falan geliyor. Darya’nın fotoğrafı sosyal medyaya düşünce, “Bak gördün mü?” dedim; “Erkan Özerman hakkındaki iddialarla uğraşıyordu, başı kalabalık. Herhalde o hengamede aradan sıyrılıverdi…”    

– Onur Baştürk: Darya’nın seçilmesi şuna işaret: Sıradanlık, yeni güzellik ya da yakışıklılık sembolü. Herkesin ultra güzel olduğu devir geride kaldı. E bu da iyi bir şey değil mi?

– Orkun Ün: Evet, Darya Kamil’in Kainat Güzeli seçilmesi, tüm gençlere bir umut ışığı doğurmuştur. Ben gençlere sesleniyorum: “Eğmeyin başınızı, umutla bakın geleceğe. Darya seçildiyse herkes Kainat Güzeli seçilebilir!” Şaka bir yana çok merak ediyorum diğer adayları, çok merak ediyorum jüri üyelerini; neden bunlar saklanıyor, anlamıyorum.

Omicron etkisi

Koronavirüsün Omicron varyantı hızla yayılıyor. Kültür sanat ve kent hayatında aksamalar olur mu sizce?

– Onur Baştürk: Şu an pozitif olmayan neredeyse yok gibi. Ama buna rağmen aksama yok sosyal hayatta.

– Orkun Ün: Ben bir daha kapanma olacağını düşünmüyorum. Ama aksamalar olabilir. Zorunlu aksamalar olur hatta. Çünkü herkes Covid. Herkesin planları iptal. Kafamızı nereye çevirsek virüs kapan birini görüyoruz, kiminle konuşsak “Karantinadayız, temaslıyız” dediğini duyuyoruz. Yılbaşındaki lüzumsuz kalabalığın etkisini de görmeye başlayacağız önümüzdeki günlerde. O yüzden şu ocak ayında çok ekstra dikkat etmek gerekiyor.

– Savaş Özbey: Avrupa’da ne yaşanıyorsa 3 hafta sonra bize de ulaşıyor. Baksanıza orada yeniden konulan kısıtlamalara… Bence pek öyle birkaç haftalık bir mesele değil. Herkes galalarını, açılışlarını, etkinliklerini iptal ediyor.

– Ömür Gedik: Ben şu anda Covid pozitifim. Semptom olunca hemen test yaptırdım ve cuma günü Uluorta’daki sahnemi erteledim. Ama konserleri iptal olmasın diye test bile yaptırmayan, serum alıp sahneye çıkanlar olduğunu da duyuyoruz. Kim bilir kaç kişiye bulaştırıyor, günahlarına giriyorlar. Çevremde her üç kişiden ikisi korona. Birkaç haftaya sürü bağışıklığıyla gece hayatı bir tık daha rahatlayabilir.

‘Sessize al’ butonu da bir çözüm

Abisi Ali Murat Altunmeşe’nin vefatıyla sarsılan oyuncu Fırat Altunmeşe, Instagram’da “Alayınız sahte” diyerek takip ettiği birçok kişiyi sildi. Sizin de bazen içinizden böyle geldiği oluyor mu?

– Orkun Ün: Bir travma yaşadı Fırat Altunmeşe. Abisini kaybetti ve olan bitenlerden sonra radikal kararlar aldı. Demek canını sıkan kişiler varmış, yanında olmasını istediği isimler ona sırt çevirmiş. O da böyle bir ‘protestoya’ başvurmuş. Öyle akşamdan sabaha alınacak bir karar değil bu, üzerinde çok düşünmüştür eminim. Bence iyi gelecek bu ‘detoks’ yöntemi ona.

– Savaş Özbey: Kendi bileceği iş. Benimkiler sahte değil. Hepsi organik. Az ve öz insan takip ediyorum. İşin şakası bir yana; bu iniş çıkışları, ailenin yakın zamanda yaşadığı travma üzerinden okumak lazım. O yüzden takipten çıkardığı kimsenin gücendiğini de sanmıyorum Altunmeşe’ye.

– Ömür Gedik: Eminim herkese zaman zaman bu his geliyordur, herkesin “Şöyle bir silip süpürsem takip ettiklerimi” dediği oluyordur. Fırat’a da aynısı olmuş işte. Ayıp olmasın diye takip ettiğiniz kişilerin post ve story’lerine maruz kalmamak için “sessize al” butonu da var oysa. O da bir çözüm. Fırat’ın vardığı o son noktaya gitmek istemezseniz aklınızda olsun.

– Onur Baştürk: Ömür’e katılıyorum, “sessize al” butonuyla her şeyi halledersin. Dijital detoks yapacaksan da hesabı bir süre askıya alırsın olur biter.

 

 

scroll to top