1- 20 Aralık’ta Pereira’nın görevine son veren Ali Koç’un, “Covid testim yeni negatife döndü. Yarın yurt dışı seyahatlerime başlıyorum. Teknik direktörü belirlememiz 1-2 hafta sürebilir. Bu işler Zoom’la, telefonla olmaz” sözlerini nasıl okumalıyız?
ALi KOÇ FINDIK FISTIK YİYEREK, UMURSAMAZ BİR TAVIRLA SANKİ TEBAASINA HİTAP EDİYOR
MEHMET ARSLAN: KEŞKE HİÇ DUYMASAYDIK
O sözleri hiç duymasak daha iyiydi. Bu sezonu feda etmiş, teslim olmuş bir başkanı var F.Bahçe’nin. Ama beden dili sözlerinden daha umut kırıcı. Fındık fıstık yiyerek, umursamaz bir tavırla F.Bahçe’nin geleceğini konuşuyor. Sanki tebaasına hitap ediyor. Bu tavrı F.Bahçe hak etmiyor. Sorun teknik direktör sorunu değil artık. Sorun başkanlık sorunu F.Bahçe’de. Kulüp yönetilmiyor. Yandaşlara kapılar açılıyor, medyaya ayar verilmeye çalışılıyor. Futbol takımı da hiçbir sorumluluğu olmayanların verdiği akılla dizayn ediliyor. Yazık.
UĞUR MELEKE: KOÇ’UN EKİBİ YETERSİZ
Ben, Pereira’nın gönderilmesini doğru bulanlardanım, çünkü takım ileriye gitmiyordu. Pereira çok tutucu bir oyun anlayışı benimsiyor ve elindeki kadronun imkânlarından faydalanamıyordu. Ancak Pereira’nın yerine bir teknik adam gelmeyeceğini, yola hocasız devam edileceğini öngöremedik elbette. Koç’un 4 yıl boyunca teknik adam konusunda ideali bulamaması, yönetim ekibinin de yetersizliğine işaret ediyor. Koç’un etrafındakilerin de yeterliğini sorgulaması gerek belli ki.
GÜNTEKiN ONAY: HEDEF BÜYÜK OLMALI
Pereira ayrıldıktan sonra 3 hafta geçti ve F.Bahçe’nin hâlâ bir teknik direktörü yok. Zaten Pereira da daha önce denenmiş hatalı bir tercihti. F.Bahçe’nin misyonuna ve vizyonuna uygun, büyük hedefleri olan bir teknik adam şart. F.Bahçe’nin ihtiyacı olan; şimdiden önümüzdeki sezonun planlamasını yapacak ve radikal kararlar alabilme kapasitesine sahip, uluslararası bir teknik adam.
2- Emre Kocadağ espriyle karışık “Biz zaten transferi yaptık” diyerek, altyapıdan A takıma çıkan Emirhan İlkhan ve Serdar Saatçı gibi gençleri işaret etti. Size göre Beşiktaş’ın ara transferde mutlaka takviye yapması gereken mevkiler hangileri?
BEŞİKTAŞ’IN KADROSU GENİŞ VE GÜÇLÜ ANCAK YERLİ KALECİ TRANSFER EDİLMESİ GEREKİYOR
GÜNTEKİN ONAY: KALİTEYİ ARTIRMALILAR
Beşiktaş’ın geniş ve güçlü bir kadrosu var. Aldığı sonuçlar şaşırtıcı. Önümüzdeki sezon takımın genel kalitesini artıracak bir fırsat transferi olursa yapılabilir. Ayrıca ben her şeye rağmen bir yerli kaleci alınmasından yanayım.
MEHMET ARSLAN: BAŞKA ÇARE YOK
Beşiktaş başta olmak üzere tüm kulüplerin başka çaresi yok zaten. Hepsi birer Altınordu olmak zorunda. Altyapılarını modernize edip oyuncu yetiştirmek zorundalar. Ne yazık ki, planlı, programlı bir çalışma değil, mecburiyet Beşiktaş’ı bu noktaya getirdi. Şurası tartışılmaz bir gerçek; Türk futbolunun tek kurtuluşu kulüpler/spor yasasının bir an önce Meclis’ten geçmesidir. Kulüplerin parasını istediği özgürlükte kullanan ama hiçbir sorumluluğu olmayan yönetici devri son bulmadan bu kaostan çıkamayız.
UĞUR MELEKE: BU SEZON BÖYLE GEÇECEK
Sezon ortası teknik adam değişikliği yapan 3 İstanbul büyüğünden bir tek Beşiktaş’ın ne yapacağı aşağı yukarı belli gibi. Avrupa’da yoklar, ligden koptular. Planlarını doğal olarak gelecek sezonun kadrosunu kurmaya ve hatta daha uzun vadeli geleceğe yapıyorlar. Alttan gelen Ersin Destanoğlu’na, Serdar Saatçı’ya, Emirhan İlkhan’a bakınca Emre Kocadağ’ın açıklamaları anlam kazanıyor. Önder Karaveli de o özkaynak düzenini ve o oyuncu grubunu iyi tanıdığına göre Beşiktaş Yönetimi’nin bu sezonu böyle değerlendirmesi bana da mantıklı geliyor doğrusu.
3- Galatasaray’ın Fatih Terim’le yolları ayırması beklediğiniz bir durum muydu? Burak Elmas yönetiminin bu kararını ve Domenec Torrent tercihini nasıl yorumluyorsunuz?
MEHMET ARSLAN: KARAMAN’A FIRSAT VERİLMELi
Şaşkınlık içindeyim. Fatih Terim ile 3 yıllık sözleşme imzalayıp 6 ayda Terim projesinden vazgeçmek akılalmaz. Bir Süper Lig kulübünün başkanı geçtiğimiz günlerde, “Burak Elmas başkanlık rüştünü ispatlamak için ilk yenilgide Terim’i gönderecek” demişti. Haklı çıktı. Terim bu ülkenin en büyük futbol efsanesidir. Ve onun 3 yıllık bir projede 1 yıl bile olsa başarısız olma hakkı vardır. Elmas bu dirayeti gösteremedi. Sözünün arkasında duramadı. Terim bunu hak etmedi. Yurt dışında macera aramasın yönetim. Hikmet Karaman orada duruyor. Sezon sonuna kadar da bu fırsatı hak ediyor.
UĞUR MELEKE: BİR ŞEYLER OLACAĞI BELLİYDİ
Son 15 günde yaşanan gelişmelere bakınca, bir şeyler olacağı hissediliyordu. Önce bir yardımcı hoca söz konusuydu. Sonra CV’sine bakınca yardımcı hoca olma ihtimali gözükmeyen Torrent görüşmesi su yüzüne çıktı. Torrent’in New York City ve Flamengo’yu çalıştırdıktan sonra gelip Galatasaray’da yardımcı hoca olması pek mantıklı görünmüyordu zaten. Yardımcı hocalığa devam edecek olsa Manchester City’de kalırdı! Bir başkan bir teknik adamla elbette yolları ayırma kararı alabilir ama yöntem biraz biçimsiz oldu sanki.
GÜNTEKiN ONAY: TORRENT TERCİHİ FAZLA CESUR
Fatih Terim, G.Saray için bir teknik adamdan fazlası. Kulübün kazandığı şampiyonlukların 3’te 1’inde O’nun imzası var. Bu kararı şaşırtıcı buldum. Ortada ciddi bir başarısızlık olduğu gerçek. Ancak sezon başından beri vurguluyorum; bu kadro kalitesi şampiyonluğa oynamaz. Torrent tercihi cesur bir karar. G.Saray’ı hedeflerine taşıyabilecek bir teknik adam mı? Kariyerinde önemli bir başarı sayfası var mı? Yok.
4- Üç büyüklerde bu sezon ortak sorun; çabuk kırılıp oyun disiplininden uzaklaşmak. Futbolcuların kırılgan ve duygusal olarak profesyonellikten uzaklaşmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
MEHMET ARSLAN: HEP KAZANMAK iSTiYORLAR!
Futbolun aktörlerine bakalım: Kulüpler: 3 büyüklerin tümü ekonomik olarak iflasta.
Başkanlar: İktidarları her şeyin önünde. Kahraman onlar ama kulüpleri batıran da onlar.
Futbolcular: Saha içi sahtekarlıklarını anlatmaya kelimeler yetmez.
Hocalar: İş insanı, siyasetçi kovalayarak kulüp arayanları yazsam, mahkemelik olurum.
Seyirci: Sadece kazanmayı isteyen, kazanınca iyi, kaybedince tahammülsüz bir topluluk.
Gazeteci-yorumcu: Kulübün menfaatini, mesleğinin önüne koyan ve geleceğini o kulüpte arayan bir garip grup.
Hakemler: Günah keçileri.
Sonuç: Türkiye’de futbol ahlaki açıdan çökmüş, tüm kurumları yerlerde sürünüyor. Ve bana siz, futbolcuların profesyonelliğini soruyorsunuz. (Teşekkürler Necati Akpınar)
UĞUR MELEKE: LiDER EKSiKLiĞi
Bir takımda herkes sağlam kalıyor, herkes sonuna kadar savaşıyorsa bunu nasıl teknik adamın liderlik becerisine bağlıyorsak, aksi görüntü oluştuğunda da meselenin sadece futbolcularla ilgili olmadığını söyleyebiliriz. birkaç örnek vermek gerekirse, Real Madrid’de Ancelotti göreve geldikten sonra o kırılganlık azaldı mesela. Ya da Lampard döneminde çok kolay kırılan Chelsea, Tuchel geldikten sonra Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna gitti. Kırılganlığın sebebini lider eksikliğinde aramak lazım.
GÜNTEKiN ONAY: İYİ ÇALIŞMIYORLAR
Bu durum iyi antrane edilmediklerini gösteriyor. Avrupa’nın büyük liglerinde, oyuncular bizimkilere oranla tesislerde çok daha fazla vakit geçiriyor. Biz ise milyon Euro’lar verdiğimiz futbolcuları gerektiği kadar çalıştırmıyoruz.
5- Terim; Berkan, Cicaldau, Alper ve Morutan transferlerine ısrarla sahip çıkıp, “Galatasaray’ın kurtuluşu bu gençlerde. Işığı görüyorum” demişti. Peki siz o ışığı görüyor musunuz?
GALATASARAYLILAR, GENEL KURULA KADAR GİDECEK BİR SÜRECE HAZIR OLSUN
MEHMET ARSLAN: IŞIK YOKTU AMA GELİŞEBİLİRDİ
Hayır, bireysel olarak değerlendirdiğimde ben de bu oyuncularda o ışığı görmüyordum. Ama gelişmeye açık bir takımdı Galatasaray. 1 yılda mucize yaratamazlardı. Önlerindeki en büyük engel şampiyonluk baskısıydı. Bir yandan bu baskıyı yaşayacaklar, bir yandan da genç bir takım olacaklardı. Bunun için dirayetle hocanın arkasında duracak bir yönetime ihtiyaç vardı. Tam aksine yönetim, Terim’i öne itti, fatura ona çıktı. Bundan sonra yönetimin işi daha zor. Genel kurula kadar gidecek bir sürece hazır olsun Galatasaraylılar.
GÜNTEKiN ONAY: TRANSFERLER FARK YARATAMADI
Galatasaray’ın geçen yaz yaptığı transferler takımın genel kalitesini kesinlikle yukarıya çıkartmadı. Cicaldau, Morutan hatta Mustafa Muhammed dahi fark yaratan futbolcular değil. Hatta Adana Demirspor’da kiralık oynayan Yunus Akgün, Morutan’dan 1 yaş küçük ve daha iyi futbolcu. Sezon başı transfer edilen futbolculardan sadece Nelsson beklentilere cevap verdi.
UĞUR MELEKE: HEPSİ GERİYE GİDİYORDU
Gençleştirme operasyonunu olumlu buluyorum ancak o gençler de pek ileriye gitmiyorlardı sanki. Morutan Türkiye’deki ilk iki maçında daha iyiydi, sonra kayboldu ortalıktan. Cicaldau müthişti, COVID sonrası o da geriledi. Berkan’da da, Muhammed’de de geldikleri güne nazaran gerileme oldu. Van Aanholt Euro 2020 seviyesini hiç göremedi, Taylan Antalyalı geriliyor, Emre Kılınç geriliyor, Diagne geriliyor. Bir takımda bu kadar çok gerileyen futbolcu olması, bir şeylerin doğru gitmediğinin göstergesi.
6- Trabzon için ‘şamp…’ demek sanıyorum yanlış olmaz. 3 büyüklerin hocasının dahi netleşmediği bir ortamda Trabzon’un 3 transfer yapmasını, seneye hazırlık olarak mı değerlendirmeliyiz?
KİMSE KILIF ARAMASIN BRAVO TRABZON CAMİASINA
MEHMET ARSLAN: 3 BÜYÜKLER YÖNETİLEMİYOR
Trabzonspor’u şampiyon ilan eden ben değilim, 3 büyükler. Onların içinde bulundukları ‘yönetilememe hali’ Trabzonspor’u şampiyon yapıyor. Kimse bu başarıya, hakem kararı vs. diyerek kılıf aramasın. Siz elinizde megafonla havaalanı şovu yapacağınıza, Ahmet Ağaoğlu gibi hocanızı yüceltseniz ve arkasında dursanız, gelecek yılı planlasanız tablo tam tersi olabilirdi. Bravo Ahmet Ağaoğlu, Abdullah Avcı ve Trabzonspor camiasına.
UĞUR MELEKE: BEYAZ BAYRAK ÇEKTİLER
Yaklaşık 30 yıldır Süper Lig’i takip ediyorum, doğrusu 3 İstanbul büyüğünün birden bu kadar geride kaldığını ben hatırlamıyorum. Zaten
45 yıl sonra ilk kez üçü birden sezon ortası teknik adam göndermişler, bu veri de olumsuz tablonun kanıtı. Konyaspor’a çok saygı duyuyorum, ancak kadro derinlikleri kısıtlı. O yüzden de ben Trabzonspor’un şampiyonluktaki en ciddi rakibinin Başakşehir olacağını düşünüyordum, lakin onlar da en iyi oyuncularını şampiyonluktaki en güçlü rakiplerine vererek beyaz bayrak çektiler. Trabzonspor evet, rakipsiz görünüyor şu an.
GÜNTEKiN ONAY: ZORLAYACAK RAKİP YOK
Trabzonspor çok tuhaf şeyler olmazsa bu ipi rahat göğüsler. Edin Visca transferiyle daha da güçlendiler. Kaldı ki Trabzonspor’u zorluyacak oyun istikrarına sahip bir takım yok. Puan olarak bu kadar geride kalmasa belki Beşiktaş yaklaşabilirdi ancak öyle bir olasılık da bu puan cetveliyle kalmadı.
