HDP’li vekilin teröristle fotoğrafı: Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “sürecin takipçisiyiz” mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Aydın’da, Adnan Menderes Müzesi’nde gerçekleştirilen Darbeler ve Demokrasi Söyleşisi’ndeki konuşması, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca paylaşıldı.

Açılışı vesilesiyle bir araya geldikleri Adnan Menderes Müzesi’nin şehre, ülkeye ve demokrasiye hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, ülkenin demokrasi tarihinin hem en şanlı hem de en hüzünlü sayfasını oluşturan Demokrat Parti ve Menderes döneminin nesilden nesile aktarılması gereken ibretlerle bezeli olduğunu belirtti.

Müzeyle merhum Menderes’in çocukluğu, gençliği, siyasi hayatı, 27 Mayıs darbesinde yaşadıkları ve sonrasına ilişkin malzemelerin tarihe kazandırıldığını ifade eden Erdoğan, Çine Çayı kenarındaki müzenin, Menderes’in Yassıada’da mahpus olduğu dönemde, özgürlüğüyle bütünleştirerek hasretle yad edildiği bir yerde kurulduğunu söyledi.

Erdoğan, ülkenin böyle önemli bir müzeye kavuşmasında emeği geçen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve aile mensupları başta olmak üzere herkese, şahsı ve Türk milleti adına teşekkür etti.

“27 MAYIS HABİS HASTALIĞIN İLK ATAĞIYDI”

Cumhuriyet kurulduktan sonra yeni devlet inşa edilirken pek çok zorlukla karşılaşıldığının bir gerçek olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu zorlukların bir kısmı, haksız bir şekilde tek parti faşizmi elinde milletin değerlerine yönelik düşmanlığı kurumsallaştırmanın bahanesi yapılmıştır. Bilhassa Gazi Mustafa Kemal sonrası dönemde CHP, sadece zihniyet olarak değil fiilen de faşizmin kıyılarında dolaşan bir parti haline gelmiştir. 2. Dünya Savaşı’nın ardından kurulan yeni dünya düzeninin akışı içinde geçilen çok partili siyasi hayat, devrin CHP kadrolarının, beklemedikleri bir şekilde milletin demokrasi ve kalkınma taleplerinin patladığı bir volkana dönüşmüştür. Bu bakımdan Demokrat Parti ve Menderes dönemi, Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinin en önemli kilometre taşlarından biridir. Aynı şekilde 27 Mayıs da ülkemizi bitip tükenmek bilmeyen darbeler, cuntalar, vesayet rezilliğinin içine sokan habis hastalığın ilk atağıdır. Darbe döneminde yaşananlar, ilk gününden idam gününe kadar tüm aşamalarıyla milletimizin gönlünde onulmaz yaralar açmıştır.”

“SÖZDE VEKİLLE İLGİLİ BİR AN ÖNCE ADIM ATILSIN DİYE MECLİS BAŞKANI İLE KONUŞTUK”

Erdoğan, daha sonra söyleşiye katılan gençlerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasiye inanmış bir genç olarak demokrasinin simgesi olan Meclisimizde terör kamplarına gitmiş, teröristlerle sevgili olmuş kişilerin yer almasını istemiyorum. Bu konu ile ilgili bir adım atılacak mı?” sorusu üzerine, şöyle konuştu:

“Ne demek, ne demek sorulur mu ve adımlarımızı attık zaten. Geçenlerde konuşmamda da söyledim, biz bu parlamentoda bunları görmek istemiyoruz dedik. Hemen biz müracaatımızı yaptık ve şu anda da 14 kişi onunla beraber olan var ve süratle dokunulmazlıklarının kaldırılması ile alakalı adım atıldı. Hatta bu ismini anmamıza gerek yok kişi, sözde milletvekili onun diğerlerinden dosyasını ayırıp bir an önce onunla ilgili adım atılsın diye de Meclis Başkanı ile bunu ayrıca konuştuk. Bunun dışındakileri de süratle adımlarının atılması, onların da dokunulmazlıklarının kaldırılması sürecini başlatalım diye de kendilerine söyledik. Meclis Başkanımız da bu konuda kararlı, tabii işin öyle bir yanı var ki hem parlamentoda malum bu işin oylaması yapılacak ama orada bitmiyor iş. Ondan sonra da yargı süreci başlıyor, fakat bunların da takipçisi olacağız.

Geçenlerde İçişleri Bakanımız Süleyman Bey’in de biliyorsunuz bir televizyon programı ağırlıklı buna yönelikti. Orada da zaten bunların ne gibi affedersiniz kirli çamaşırlarının olduğunu orada da anlattılar. Bir gerçek ortadaki o da şu, Kandil ile ilgili ana muhalefetin başındaki zat ‘Kandil’i başlarına geçireceğiz’ diyor biz gelirsek iktidara, gelemeyecek de ama ‘Kandil’i başlarına geçireceğiz veya yıkacağız’ diyen kişi şu anda onlarla el ele kol kola Millet İttifakı adı altında adım atıyor, bu nasıl oluyor da bu adamların Kandil’ini onların başına yıkmak gibi bir adım olacak. Biz şu anda Kandil’i her gün bombalıyoruz. Onların tedbirlerini almışlar ve bütün inlerine giriyoruz, aynı şekilde devam ediyor ve Süleyman Bey zaman zaman sayı da veriyor ‘Şuraya kadar artık indiler’ düştüler filan diye. Fakat bunların artık sonu geldi, Allah’ın izniyle kökünü kazıyoruz, kazıyacağız ve bunlardan tek terörist kalmayıncaya kadar da bizim bu mücadelemiz devam edecek. Çünkü bu parlamento ve bu milletin paraları onların cebine girmemeli.”

scroll to top