Kurumsal uygulama yazılımı pazarının küresel lideri SAP, Tedarik Zinciri’ne özel bir etkinlik düzenledi. Sürdürülebilir, Riske Dayanıklı ve Akıllı Tedarik Zincirleri’ne odaklanan etkinlikte öncü şirketlerden yöneticilerin sunumlarının yanı sıra SAP’nin Almanya’daki merkezine canlı bağlantı yapılarak dijital üretim konusunda sanal bir deneyim yaşandı.

24 farklı endüstri özelinde 2024 yılında birçok farklı etkinlik düzenleyecek olan SAP Türkiye, yılın ilk etkinliğini özellikle sürdürülebilir ve akıllı tedarik zinciri yönetimine ayırdı.

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen “SAP Supply Chain” etkinliği, tedarik zinciri liderleri ve sektör profesyonellerini bir araya getirerek bulut çözümleri, yapay zeka, yaygın veri ve akıllı teknolojilerin tedarik zinciri dinamiklerini nasıl dönüştürdüğünü ele aldı.

Tedarik zincirinde global trendler ve inovatif çözümlerin paylaşılmasının ardından planlama, lojistik, üretim ve varlık yönetimi alanlarındaki trendler ve başarı öykülerine yer verilen etkinlikte SAP Integrated Business Planning (Entegre İş Planlama) konusunda Norm Holding, Tüpraş, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri ve Improva, SAP Service and Asset Manager (Mobil Varlık Yönetimi) konusunda SOCAR ve SAP Transportation Management (Nakliye Yönetimi) çözümü hakkında Veyseloğlu Şirketler Grubu temsilcileri birer sunum gerçekleştirdi. Yaklaşık 100 yöneticinin ağırlandığı etkinlikte, bulut tabanlı SAP MES çözümü Digital Manufacturing (Dijital Üretim) için SAP’nin Walldorf’taki merkezinde yer alan pop-up factory ile canlı bağlantı yapılarak sanal bir deneyim yaşatıldı.

Tedarik zinciri SAP’nin 3 önceliğinden biri

SAP Türkiye COO’su Erdem Şekeroğlu, özellikle son yıllarda şirketlerin gündemindeki en kırılgan başlıklardan biri haline dönüşen tedarik zincirlerinin, SAP için de öncelikli ilk üç konudan biri olduğunu belirtti. Günümüzde tedarik zinciri yönetiminde kriz çıkma ihtimalinin geçmişe göre sıklaştığına dikkat çeken Erdem Şekeroğlu, “Eski yıllarda ortalama 3,5-4 yılda bir yaşanan sıkıntı ve krizler, artık daha çok karşımıza çıkmaya başladı. Bu öngörülmeyen süreçlere hazırlıklı giren şirketler, net avantajlar sağlıyor. Hatta bazıları, bu krizleri rekabette öne geçebilmek için fırsat olarak kullanıyor” dedi.

Tedarik zincirinde otomasyonla başlayan dönüşümün günümüzde yerini ileri analitik süreçlere bıraktığını anlatan Erdem Şekeroğlu, “Bundan sonraki dönemde, dijitalleşme ile birlikte yapay zekanın kullanımı öne çıkacak. Özellikle iş süreci odaklı yapay zeka konusu bizim için önemli. Yapay zekanın etkinleştirilmesiyle kurumsal alanda değerli senaryo çıktıları olacak. SAP olarak bu yılın sonuna kadar 100’ün üzerinde business AI süreç yayınlayacağız. İlgili, sorumlu ve güvenilir yapay zeka süreçleri yaratmaya önem veriyoruz.” açıklamasında bulundu.

Araştırmaların, tedarik zincirindeki dijital dönüşüm projelerinin %35’inden daha azının başarılı olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Erdem Şekeroğlu, “Projelerin başarıya ulaşması için bütünsel bakış açısı ve nitelikli ekip önemli. Ayrıca projelerin yorucu ve bıktırıcı uzun vadeli ilerleyişi yerine, kısa vadeli sonuç veren küçük pencereler açılarak ilerlemesini öneriyoruz” dedi.

“Tedarik risklerine hazırlıklı şirketler, krizleri fırsata çeviriyor”

Sürdürülebilir ve akıllı tedarik zinciri alanında 20 yıldır çalışan SAP Güney Avrupa Çözüm Grubu Direktörü Tuna Atmaca ise etkinlikte yaptığı sunuma, tedarik zinciri alanında geçmişe ait verilerin gelecekte neler yapılacağı konusunda belirleyici olacağına vurgu yaparak başladı.

“Süveyş Kanalı’nda yaşanan krizden 30 dakika sonra müşterilerimize önlem almalarını önerdik”

Şirketlerin, operasyonel verilerin analiziyle yönetildiği bir sürecin yaşandığına dikkat çeken Atmaca şunları söyledi: “Süveyş Kanalı’nda yaşanan krizin üzerinden daha 30 dakika geçmişken, SAP ile çalışan şirketlere normalin dışında bir durum olduğu bildirildi ve önlem almaları önerildi. Bu avantaj; anlık veri akışı sağlanan tedarik merkezine ulaşan verilerin analiz edilmesi ile elde edilen çıktılar sayesinde sunuldu.”

Son 10 yıldır kurumsal alanda yoğun ama sessiz bir devrim yaşandığına dikkat çeken Tuna Atmaca, “Şu anda özel hayatta kullanılan çoğu teknolojinin henüz kurumlarda kullanılmadığı düşünülürse, teknolojinin bireysel hayatı yönlendirme noktasında geldiği boyut kurumsala da taşınabilecek mi sorusu bu sessiz ama derinden devrimin önemini ortaya koyuyor. Kuruluşundan itibaren bu konuya önem veren SAP, ‘Bundan sonra ne olabilir, ya da yapay zekayı iş için kullandığımızda ne olur?’ sorularını sorarak sürekli yeni nesil çözümler üretiyor” dedi.

Etkinlikte SAP EMEA Endüstri 4.0 Mükemmellik Merkezi Lideri Tiago Fernandes de “Dijital Üretim” başlıklı konuşmasında, üretim süreçlerinde otomasyonla sağlanan avantajlara dikkat çekti ve SAP’nin Almanya Waldorf’ta bulunan Müşteri Deneyim Merkezi’ndeki sanal fabrikaya yapılan canlı bağlantı ile “Akıllı Fabrika ve Akıllı Varlık Yönetimi Deneyimi”ne dair güncel bilgileri paylaştı. Fernandes, SAP genel merkezinde oluşturulan sanal fabrikada süreçlerin ve üretimin gerçeğe en yakın haliyle simüle edilebildiğini, farklı üretim senaryolarının oluşturulabildiğine ve bu sayede üretimin yatay ve dikey entegrasyonunun deneyimlenebildiğini ifade etti.

“IBP kullanımı, kurumsal olgunluğa işaret eder”

Etkinlikte sunum yapan Improva Tedarik Zinciri Çözümleri Direktörü Tolga Büyüksaraç, herhangi bir şirkette SAP IBP (Entegre İş Planlama) gibi bir planlama çözümünün uygulanıyor olmasının o şirketin teknolojik, kültürel, üretim ve stok gibi alanlarda belli bir olgunluk seviyesinde olduğunu gösterdiğini ifade etti.

“Her şirketin ihtiyacı farklı. Altyapı ve kültürel açıdan hazır olunduğunda projeye başlanmalı. Çünkü IBP, entegre yani tüm süreçleri kapsayan bir planlama anlamına geliyor. Bu anlamda altyapı ve insan kaynağı hazır olmalı. Proje kesintiye uğramamalı” önerisinde bulunan Tolga Büyüksaraç, IBP projelerinin başarısı için gereken koşulları ise şöyle sıraladı: “Proje farklı departmanlara bırakılmamalı, sadece bu işi üstlenecek özel bir yapı kurulmalı. Kişilerden bağımsız bir kurum kültürü oluşturulmalı.”

“IBP ile uçtan uca kapasite planlaması ile olası risklere önceden aksiyon alabiliyoruz”

Norm Holding Merkezi Planlama Yöneticisi Özgür Güçlü; bağlantı elemanları sektöründe dünyada önemli bir konumda bulunan Norm Holding’de, SAP IBP çözümü ile uçtan uca kapasite planlaması ihtiyacını çözümlediklerini söyleyerek, “Böylece riskleri öngörerek aksiyon alabiliyoruz” dedi. SAP öncesinde her sürecin kendi planlamasını yaptığını, farklı proseslerde kapasite planlaması ve farklı müşteri taleplerinde tahminleme, üretim optimizasyonu gibi konularda sorunlar yaşadıklarını ifade eden Özgür Güçlü, sözlerine şöyle devam etti:

“IBP ile entegre iş planlaması, diğer bir deyişle talep, satış, üretim, finans, pazarlama gibi tüm departmanlar tek çözüm altında yönetiliyor. Uçtan uca kapasite planı ile üretim maliyetlerinin büyük kısmını oluşturan malzeme tedariği, talep tahminleme ve yatırım ihtiyaçlarına cevap verebiliyoruz.
IBP ile süreci yönetmek, gerçek zamanlı, erişilebilir, esnek, rekabetçi ve doğru planlama sağlıyor. Örneğin Süveyş Kanalı sorunun etkilerini çıkardık ve o sıkıntıdan en az seviyede etkilendik. Artık insan kaynaklarında ne kadar fazla mesaiye ihtiyaç olacak aylar öncesinde görüyoruz. Stok planlama ile üretimde aksiyon alabiliyoruz.”

Eczacıbaşı Yapı Gereçleri: “Müşterilerimizle yakın iletişimi odağımıza aldık”

Beş ürün grubunda 80’in üzerinde ülkeye ihracat yapan, perakende, yapı market, toptan e-ticaret gibi birçok farklı satış kanalı kullanan Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Kıdemli BT Müdürü Mehmet Tahir Çiftçi, 2017’de talep tahmini, kapasite ve kısa dönem planlaması gibi çözümleri devreye aldıklarını 2019 yılında ise bütün süreçlerde dijital dönüşüm yolculuğunu başlattıklarını söyledi.

Bütün süreçleri gözden geçirdikleri bu dönemde müşteri ihtiyaç ve beklentilerine göre tedarik zincirinde yeni yol haritasını belirledikten sonra başta üretim, lojistik, satın almadaki dönüşüm projelerini devreye aldıklarını anlatan Mehmet Tahir Çiftçi, “Uçtan uca entegre bir tedarik zinciri kurgusu olmadan sadece ‘teknoloji’ yatırımı ile optimum çözüme ulaşılmasının mümkün olmadığını ve pandemiden sonra şirket stratejilerinde, değişen pazar ve müşterileri önceliklerine göre 2023 yılında organizasyonel ve operasyonel değişiklikleri hayata geçirdiklerini, entegre planlama için SAP IBP ile yola devam etmeye karar verdiklerini belirtti.

“Siparişten ürünlerin teslimine kadar geçen süreçte dijital ayak izi oluşturarak sürekli gelişim için alt yapı oluşturuyoruz”

Dijital Lojistik Süreçleri ile Çevik ve Esnek Tedarik Zinciri Yönetimi” başlığının konuşmacılarından GoLive Kurucu Ortağı Mehmet Yılmaz, siparişten ürünlerin teslimine kadar geçen süreçte dijital ayak izi oluşturuyoruz” diyerek sözlerine şöyle devam etti: GoLive olarak, şirketlerin tedarik zinciri süreçlerinde sürdürülebilir yapıda tam görünürlük sağlayabilmelerini sağlıyoruz.

Sürekli gelişim ve çeviklik için sağlam bir altyapı oluşturarak GoLogistics çözümümüzle operasyonel verimliliği, gerçek zamanlı izlenebilirliği, nakliye ve stok maliyetinde oluşan düşüşleri en büyük proje kazanımı olarak görüyoruz.

Veyseloğlu Şirketler Grubu Dijital Dönüşüm Direktörü Özgür Kakmacı, Veyseloğlu olarak, perakende sektörünün değişen pazar koşullarına hızlı bir şekilde uyum sağlaması, talep değişikliklerine hızlı bir şekilde yanıt verme yeteneği için uygulamaya aldıkları GoLogistics çözümünün işletmeye sağladığı kazanımlardan bahsetti.

Dijital dönüşüm; toptan satış, dağıtım, perakende, lojistik ve üretim alanlarındaki karmaşıklığı azaltmak, üretimi artırmak, dijitalleşmek ve geleceğe hazırlıklı olmak için büyük bir öneme sahip. SAP ileri tedarik zinciri çözümleriyle birlikte, servis seviyesinde %6,8 artış, planlama sürelerinde %83 düşüş ile zaman kazanımı elde edilmiştir. Ürün yerleştirme sürelerinde %16 düşüş, mal kabullerinde %50 düşüş ile ürün toplama sürelerinde %22 düşüş ile işletmenin ölçülebilir, izlenebilir bir tedarik zincir altyapısına sahip olduklarından bahsetti.

STAR Rafineri’de uçtan uca varlık yönetimi

SOCAR Türkiye’nin şirketleri olan STAR Rafineri ve SOCAR Depolama’da, uçtan uca varlık yönetimi süreçlerinin en yeni teknolojilerle nasıl ele alındığına değinen SOCAR Türkiye BT Uygulamaları ve Data Yönetimi Grup Müdürü Ömer Kiremitçi, bakım taleplerinin mobil uygulama veya Fiori&GUI girişleriyle bildirim olarak yaratılmasından sahadaki tüm bakım faaliyetlerinin SAP Work Manager üzerinden anlık olarak işletilip, hak ediş ve faturalamaya kadar olan zinciri hangi platformlarda nasıl yürüttüklerini, tüm süreci SAP Analytics Cloud (Bulut Analitikleri) dashboardları ve Fiori uygulamaları ile uçtan uca nasıl takip ettiklerini anlattı.

Ömer Kiremitçi, “SOCAR Türkiye’deki büyük dijital dönüşüm programı olan EARTH Faz 2 kapsamında Petkim S/4HANA geçişi de yapılacak. Rafineri ve Petrokimya iş biriminde SAP Multi Resource Scheduling (Çoklu Kaynak Planlama) ve SAP Service and Asset Manager (Mobil Varlık Yönetimi) entegrasyonları gerçekleştirilirken, makine öğrenmesi ve yapay zeka teknolojilerini Coğrafi Bilgi Sistemleri altyapısıyla birleştirecek süreç otomasyonları yürütülecek” açıklamalarıyla SOCAR Türkiye’nin dijital dönüşüm yol haritasına da değindi.

Related Posts